Vec vadisi
Resul-i Ekrem aleyhisselatu vesselam’ın, peygamberlikle görevlendirilişinin 10. yılı Şevval ayının sonlarına doğru gerçekleştirmiş olduğu Taif yolculuğu, İslamiyet’i tebliğinin önemli bir safhasını teşkil etmektedir. Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselam yanına Zeyd b. Harise’yi alarak Sakif kabilesinin yaşadığıvec vadisindeki Taif’e gidip onları İslamiyet’e davet etti. Kureyşliler ile ticaret ve akrabalık bağları olan Sakifliler’den hiçbiri onun çağrısını dinlemediği gibi kendisini ve Zeyd b Harise’yi şehrin ayak takımına taşlattılar. Atılan taşlarla ayakları kanayan Resûlullah aleyhisselatu vesselam’ı korumak isteyen Zeyd de başından yaralandı.
Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselam Taif’ten ayrıldıktan sonra Mekke’ye ancak müşrik olan Nevfeloğulları’nın reisi Mut’im b. Adi’nin himayesinde girebildi. Hz. Aişe sonraları, hayatında Uhud Gazvesi’nden daha zor bir gün yaşayıp yaşamadığını Resûlullah aleyhisselatu vesselam’a sorunca o şöyle demişti:
“Taif dönüşünde bir ara başımı yukarı kaldırdım, beni gölgelendiren bulutun içinde Cebrail’i gördüm. Cebrail istediğim takdirde Mekkelileri helak edecek meleğin emrime verileceğini söyledi. Melek de yanıma geldi. Bunun üzerine, ‘Hayır! Ben, Allah’ın bu müşriklerin soyundan yalnız O’na kulluk eden ve kendisine hiçbir şeyi ortak koşmayan kimseler çıkarmasını arzu ederim’ dedim”. (Buhari, “Bed’ül-halk”, 7; Müslim, “Cihad”, 111)
Bir cevap yazın